İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | remain unchanged f. | değişmemek | ||
At the same time however, it is unbelievable that the number of extraordinary sessions remains unchanged. Ancak aynı zamanda olağanüstü oturumların sayısının değişmemesi de inanılmazdır. More Sentences |
||||
Genel | remain unchanged f. | aynı kalmak |